Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin bir önceki Başkanı Macit Özcan döneminde, bazı ihalelere fesat karıştırıldığı iddiasıyla başlatılan davanın ikinci duruşması Mersin 5. Ağır Ceza Mahkemesinde yapıldı. Duruşmaya, davanın baş sanıklarından Macit Özcan katılmazken, bazı sanıklar ve sanık avukatları katıldı.
Duruşmada, Macit Özcan’ın avukatı Ali Mahir Başarır, imzada ve evrakta sahtecilik yaptıkları iddiasıyla 4 polis hakkında suç duyurusunda bulunurken, bazı sanıklar da savunmalarını yaptı. Öte yandan, bazı sanıkların avukatları ise kefalet ücretlerinin iadesini talep etti.
SAVCI, YAKALAMA KARARI İSTEDİ

Duruşmanın savcısı ise sürpriz bir mütalaayla aralarında Özcan’ın da bulunduğu 7 kişi için yeniden yakalama kararı çıkarılmasını istedi. Mütalaasında, sanıkların paralel devlet yapılanmasını kullandıklarını ileri süren savcı, sanıkların soruşturmaya konu delillerin paralel devlet yapılanması kapsamında yasa dışı biçimde elde edildiğini öne sürmelerinin, her benzer soruşturmada suçtan kurtulma vesilesi gibi kullanılmak istendiğini kaydetti. Savcı, bunun hukuki gerekçe olarak kabul edilemeyeceğinin altını çizdi.
Savcı, hükmün infazından kaçınmaları ihtimali, yargılanmanın sonuçsuz kalabilme olasılığının bulunması, adli kontrol tedbirlerinin yetersiz kalabileceği gerekçesiyle sanıklardan Macit Özcan, Abbas Sayılır, İlker Özcan, Erol Avgören, Tolga Avgören, Metin Akray ve Cengiz Akray hakkında yakalanma kararı çıkarılmasını, bu talep reddedilirse yurt dışı yasağı getirilmesini istedi.
Cumhuriyet savcısının talebini reddeden mahkeme heyeti, sanık avukatlarının kefalet ücretlerinin iadesi isteklerini de kabul etmedi. Duruşma, 1 Temmuz 2016 tarihine ertelendi.

“MAHKEME HEYETİ YERİNDE BİR KARAR VERDİ”

Duruşmanın ardından Mersin Adliye Sarayı bahçesinde gazetecilere açıklama yapan Macit Özcan’ın avukatı Ali Mahir Başarır, cumhuriyet savcısının mütalaasını ‘sürpriz’ olarak niteledi. Mahkeme heyetinin, savcının talebini reddederek yerinde bir karar verdiğini belirten Başarır, 48 sanık hakkında da ilk duruşmada adli kontrol hükümlerinin kaldırıldığını söyledi. Bunun üzerine sanıkların gelip ifadelerini verdiklerini dile getiren Başarır, ancak cumhuriyet savcısının bir duruşma sonra yakalama kararı istemesinin, insanların adalete olan inancını ve güvenini sarstığını öne sürdü.

“MAHKEME CİDDİ BİR KARAR VERMEK ZORUNDA”

Mersin’de bir süre önce başlayan FETÖ/PDY davasının kendi davalarıyla bağlantısı olup olmadığı sorusuna da yanıt veren Başarır, FETÖ/PDY davasında çıkacak kararın kendi davalarını da etkileyebileceğini ifade etti. Mersin 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen FETÖ/PDY davasının bir suç örgütüne yönelik olduğunu belirten Başarır, sanıkların bu davada ceza alacaklarını, almaları gerektiğini söyledi. Mahkemenin ciddi bir tercih yapmak zorunda olduğunu vurgulayan Başarır, “Başbakan ve Cumhurbaşkanı da o davaya müdahil oldu ve dilekçe verdi. Mersin’de binlerce insan dinlendi, yatak odaları, büroları dinlendi, özel görüntüleriyle şantajlar yapıldı. Bu sebeple Mersin 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki dosyanın bizim dosyamızı etkileyeceğini düşünüyorum. Mersin Adliyesi bir karar verecek ya paralel ceza alacak ya da bu dosyadaki insanlar cezalandırılmak adına paralel korunacak” diye konuştu.
Başarır, müvekkili Macit Özcan’ın en kısa sürede beraat edeceğine emin olduğunu dile getirerek, şunları söyledi: “Müvekkilim suçsuzdur, hiçbir suçu yoktur. Mersin’dedir, adaletin karşısındadır, zaten mahkemede duruşmalarda verase çıkarttı. Kısa bir süre sonra karara çıkıp, 3 dönem bu memlekete hizmet etmiş Sayın Macit Özcan’ın beraat edeceğinden eminim.”

Kaynak: IHA

The post CHP’li Eski Belediye Başkanı Macit Özcan’ın Yargılanmasına Devam Edildi appeared first on Başarır Hukuk.

İnterbank’ta döviz hesabı bulunan işadamı Mehmet Cevahir 25.06.2004 tarihinde yine işadamı olan İbrahim Cevahir’in İstanbul Dışbank Merkez Şubesindeki 049 30105 31 95 numaralı hesabına 425 bin ABD dolarının havale edilmesi için faks ile talimat yazısı geçti.

Banka görevlisi işlemi yaparken aynı şubede hesabı bulunan ‘İşadamı’ İbrahim Cevahir yerine sıradan vatandaş İbrahim Cevahir’in hesabına parayı yatırdı. Zaman zaman hesabını kontrol eden vatandaş İbrahim Cevahir hesabında 425 bin ABD dolarını görünce önce gözlerine inanamadı.

Bir süre bekleyen Cevahir yaklaşık bir ay sonra paranın hesabında durduğunu görünce parayı almaya karar verdi. Cevahir, kısa süre içerisinde farklı şubelere kendi adına havale yaparak paranın tamamını hesaptan çekti. İbrahim Cevahir parayı çektikten sonra çalıştığı Dış Yatırım A.Ş.’ye istifa dilekçesini vererek işinden ayrıldı. Cevahir olayı ağabeyi Habib Cevahir’e anlattı. Ağabeyinin üzerine Peugeot marka bir otomobil alan Cevahir ağabeyi ile birlikte Türkiye turuna çıktı.

İşadamı Mehmet Cevahir’in havaleyi yapmak istediği işadamı İbrahim Cevahir ise parayı hesapta göremeyince durumu banka yetkililerine bildirdi. Dışbank yetkileri yaptıkları incelemede banka memurunun parayı Bayburt doğumlu işadamı İbrahim Cevahir’in hesabına yatırması gerekirken Sakarya nüfusuna kayıtlı 27 yaşındaki İbrahim Cevahir adına yatırdığını tesbit etti. Bu arada banka yetkilileri vatandaş İbrahim Cevahir’in çalıştığı işyerinden istifa ettiğini öğrenince durumu polise bildirdi.

Polis savcılıktan aldığı arama emri ile vatandaş İbrahim Cevahir’in evine baskın düzenledi ancak Cevahir evde bulunamadı. İz süren polis iki aylık bir çalışma sonucunda İbrahim Cevahir’i Adana’da yakalayarak İstanbul’a getirdi. Cevahir çıkarıldığı Beyoğlu 2. Sulh Ceza Mahkemesi tarfından tutuklanarak Bayrampaşa Cezaevi’ne gönderildi. İbrahim Cevahir Beyoğlu 2. Sulh Ceza Mahkemesinde’ki ifadesinde suçunu kabul ederek ‘Ben Dış Yatırım Etiler Şubesi’nde çalışıyordum. Hesabımı kontrol ettiğimde Mehmet Cevahir tarafından 425 bin dolar yatırıldığı gördüm. Benim Mehmet Cevahir isimli tanıdığım yoktur. Ancak uzaktan bir akrabam olabileceğini düşündüm. Paraya uzun süre dokunmadım. Daha sonra işlerim olduğu için paranın 5 bin dolarını çektim harcadım. Paraya bir süre daha dokunmadım, ancak parayı arayan soran olmadığından bende parayı iki bankadan çektim. Döviz hesabına peyder pey internet aracılığı ile aktardım ve ilgili bankalardan iki defada çektim. Parayı çekmeden önce ağabeyim Habib Cevahir’e durumu söyledim. O paraya dokunmamamı söylemişti ancak kendisini sonra ikna ettim. Bilahare 34 UB 3561 plakalı aracı satın aldım ve ağabeyim ile birlikte İstanbul’dan ayrıldım. Ayrılmadan önce çalıştığım işyerinden istifa ettim. Daha sonra 26.09.2004 günü Adana yakalandım’ diye konuştu.

Cevahir, poliste verdiği ifadesinde, yakalandığı güne kadar filmlere taş çıkartacak Türkiye turundaki yaşadıklarını ayrıntılarını ise polise şöyle anlattı; ‘Ağabeyim Habib ile birlikte Çanakkale, Balıkesir, İzmir, Aydın, Denizli, Trabzon, Mersin, Giresun, Burdur ve Antalya gibi illere gittik. Buradaki tatil yörelerinde kaldık. Giresun’da sırtında yük taşıyan bir yaşlı kadına acıyarak 1000 dolar verdim, Sinop’ta bir köy kahvesinde karşılaştığım maddi durumu iyi olmayan bir köylüye acıyarak 5000 dolar verdim, yine Sinop’ta acıdığım bir şahsa 2000 dolar verdim. Daha sonra Milas, Dalaman, Bodrum, Marmaris, Side, Manavgat, Serik; Kemer, Fethiye, Aydın, Kuşadası vb tatil yörelerine gittik ve bol miktarda para harcadık.’

Herhangi bir menkul veya gayri menkul almadıklarını söyleyen Cevahir, haftada 5 milyar liralık şans oyunları da oynadıklarını söyledi . Cevahir, hakkında Beyoğlu 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nde, ‘banka vasıtası kullanılmak suretiyle dolandırıcılık” suçundan TCK 504/1 maddesinden dava açıldı. Cevahir’in yargılanmasına önümüzdeki günlerde başlanacak.

Tutuklanarak Bayrampaşa Cezaevi’ne konulan İbrahim Cevahir’in avukatı Ali Mahir Başarır, müvekkilinin haksız yere tutuklandığını belirterek şöyle konuştu: ‘Müvekkilimin burada bir hilesi söz konusu değil, nasıl oluyor da bu para 25 gün hesapta bekletiliyor. Burada banka yetkililerinin bir kusuru söz konusudur. Başka hesaplara aktarılan yüklü paralarla acaba repo ve benzeri işlemler mi gerçekleştiriliyordu? Müvekkilime ve ailesine hukuki bir eziyet yapılıyor. Tutuklu kalması çok gülünç bir durum. Müvekkilimin bankayı vasıta kullanarak böyle bir şeyi yapmadığı ortadadır. Bu nedenle müvekkilimin iddianamede belirtildiği gibi TCK 504/1 değil, TCK 511. maddeden yargılanması gerekir bunun da cezası bir aydan bir yıla kadardır. Ordinaryüs Profesör Sülhi Dönmezer hocamızın kitabında bu suçun 511. madde kapsamına girdiği açıkça belirtilmiştir. Biz de bu kitapları okuyoruz. Ayrıca bu konuda Yargıtay Ceza Dairesi’nin örnek kararı da bulunmaktadır. Yargıtay kararında ‘Bankadaki hesabına yanlışlıkla gelen bir parayı çeken ve bankanın ısrarı üzerine de çektiği parayı iade etmeyen kimsenin fiili TCK’na göre dolandırıcılık değil, ve fakat 511. maddeyi ihlal eden bir suç niteliğindedir denilmektedir’ diyen avukat Başarır müvekkilinin tutuksuz yargılanması gerektiğini söyledi.

Kaynak: Haber7

The post İbrahim Cevahir’i Adaşı Yaktı appeared first on Başarır Hukuk.